Erzurum Arkeoloji Müzesi’nden Büyük Selçuklu Etkisinde Madeni Bir Kâse
Maden Epi-Paleolitik Dönemde kullanılmaya başlanmış, özellikle Neolitik Dönemle birlikte sanata dâhil olmuş, farklı yapım teknikleri ve bezeme özellikleriyle çeşitli kültürlerde yerini almıştır. Maden sanatının özel örneklerinin verilmeye başladığı İslami dönem ise 7. yüzyılda başlamış, bu yüzyılla...
Saved in:
Main Authors: | , |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Atatürk University
2025-01-01
|
Series: | Turcology Research |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4276014 |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Maden Epi-Paleolitik Dönemde kullanılmaya başlanmış, özellikle Neolitik Dönemle birlikte sanata dâhil olmuş, farklı yapım teknikleri ve bezeme özellikleriyle çeşitli kültürlerde yerini almıştır. Maden sanatının özel örneklerinin verilmeye başladığı İslami dönem ise 7. yüzyılda başlamış, bu yüzyılla birlikte Orta Asya’dan İspanya’ya kadar pek çok bölgede İslam maden işçiliği merkezleri kurulmuştur. İslam maden sanatının klasik çağının başladığı dönem Büyük Selçukluların 11. yüzyılda Orta Asya’dan İran bölgesine geldiği döneme rastlamaktadır. Anav kültüründen itibaren Türk sanatında yer alan madeni eserler, Selçuklu İslam sanatı ile yeni bir boyut kazanmış, Selçuklular teknik, form ve süsleme açısından bu sanatın altın çağlarından birini başlatmıştır. Bu gelişmişlik düzeyi Selçuklulardan sonra, İran, Mısır, Irak ve Anadolu maden sanatını da etkilemiştir. Çalışma, Erzurum Arkeoloji Müzesi’nde bulunan ve Büyük Selçuklu maden sanatının tesirini yansıtan içki kâsesini konu edinmektedir. Üzerinde yer alan Hâfız-ı Şirâzî’nin bir beytinden dolayı Büyük Selçuklu sonrasında imal edildiği anlaşılan kâse, teknik, form ve bezeme açısından Büyük Selçuklu etkisini yansıttığı gibi köken olarak İslam öncesi Türk kültürüne dayanan ikonografik göndermelere de sahiptir. Madeni kâse 2009 yılında, “Erzurum’dan Figürlü Bir Tas Üzerine” isimli bir çalışmayla incelenmiştir. Söz konusu çalışmada madeni kâsenin 14.-15. yüzyıllarda, Selçuklu sonrası atabeylikler döneminde veya Mezopotamya bölgesinde imal edilmiş olabileceği ileri sürülmüştür. Çalışmamızda, detaylıca incelediğimiz eserin 16.-17. yüzyıllarda Safevi sanatının bir ürünü olabileceği ortaya konmuş, daha önceki yayında belirtilen tarihleme farklılığının dışında kimi figür ve motiflerin tanımlanmasında da farklı görüşler ileri sürülmüştür. Çalışmada, Büyük Selçuklu maden sanatının etki alanı incelenmiş, eserin tanıtımı yapılmıştır. Değerlendirme bölümünde, söz konusu eserin üslup ve dönemi tartışılmış, daha önceki çalışmada ileri sürülen görüşlerle benzer ve farklı yönleri ele alınmıştır. Çalışmada, madeni eserin yanı sıra Büyük Selçuklu maden sanatının sonraki dönemlere etkisini bilim dünyasına tanıtmak amaçlanmıştır. |
---|---|
ISSN: | 2822-2725 |