MİMARLIK FENOMENOLOJİSİ VE MEKAN KAVRAMI ÜZERİNE FENOMENOLOJİK-HERMENEUTİK BİR İNCELEME: HEİDEGGER MİMARLARA NE DER?
Heidegger, “İnşa etmek, İskan etmek, Düşünmek” adlı metnindegenel olarak inşa ve iskân etmenin doğasını, bu eylemlerin dasein ileolan ilişkisini, mekân ve yer kavramlarının fenomenolojik-hermeneutik vevaroluşçu bir düzlemde “mimarlık ve dasein” özelinde tartışmaya açar.Heidegger bu incelemesinde öze...
Saved in:
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Türk Felsefe Derneği
2016-07-01
|
Series: | Felsefe Dünyası |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1481738 |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Heidegger, “İnşa etmek, İskan etmek, Düşünmek” adlı metnindegenel olarak inşa ve iskân etmenin doğasını, bu eylemlerin dasein ileolan ilişkisini, mekân ve yer kavramlarının fenomenolojik-hermeneutik vevaroluşçu bir düzlemde “mimarlık ve dasein” özelinde tartışmaya açar.Heidegger bu incelemesinde özel olarak inşa eyleminin doğası ve kökenine;iskânın, inşa ile olan bağlantısına; düşünme ve mimari yapının, “yermekânve dasein” ile olan fenomenolojik ilişkisini değinir.Heidegger’in mimarlığa yaklaşımı fenomenoloji ve ontoloji düzlemindegerçekleşir. Çağdaşı pek çok kuramcıdan farklı bir şekilde mimarlıkve mekân kavramlarına yaklaşan Heidegger, mimarlığın, unutulmuş olanköklerine, Grek mimari geleneğinin “yaşamsal ve sanatsal özüne” kuramve eylem birliği olarak geri dönüşü içerir. Bu yaklaşım, Heidegger’in eklemeleriyleyeni bir mimari kuramsal yaklaşımın temellerini de oluşturur.“Varoluşçu mimari, yaşanmışlığın mimarisi, mimari fenomenoloji, mekândeneyiminin dasein ile olan ilişkiselliği ve bunun fenomenolojik-hermeneutikanalizi” gibi kavram ve kuramsal yaklaşımlar ilk kez Heidegger’intartışmalarıyla başlar. Heidegger “inşa ve iskân” eylemlerini, “mimarlıkve mekân” kavramlarıyla bağlantılı olarak ele alıp incelemeye başladığında,insanların, çevrelerindeki şeyleri nasıl kavradıkları noktasında, şeylerleilişkili olarak yeni bir mekân ve mimarlık kavrayışına ulaşır. Heidegger,dasien’ın, “dünya içinde olma” durumuna bağlı olarak mekân ve yerleştirmeeylemlerinin özünü düşünmeye başladığında karşısına “yer oluşumlarınınfenomenolojik ve varoluşçu öğeleriyle” birlikte modern insanınyerleşme-iskân ya da kendisini bir yere ait hissedememe duygusunun temelbelirleyicileri de çıkmaktadır. Bunun yanı sıra geleneksel, akılcı ve teknokratikmimari geleneğin yarattığı süreç dasien’ın bütün “yerleşme-yerleştirme”deneyimlerini sarsan, hatta kökenden kopartan, nihilist bir durumuda gözler önüne sermektedir. Modern mimarlık, bireyin geleneksel olarak bir yere yerleşmesini ve o yerle yaşamsal-fenomenolojik bağ kurmasınıengelleyen, hatta kendi yerleştirdiğinin dışındakini örten ve gizleyen metafizikbir uygulamaya dönüşmüştür. Modern mimarlığın baskıcı ve kendiyerleştirdiğinin dışındakini örten tavrından uzaklaşmasında Heidegger’inönemli bir etkisi olmuştur. Ayrıca Heidegger’in “mimarlık-mekân-konutve barınma” kavramların özüne ulaşma çabasının altında ontolojik olarakinsanın yersiz yurtsuzluğu ve “ölüme doğru varlık” olan “dasein’ın” hiçliğikavrayışının yeni bir imkanıyla daha karşılaşılmaktadır. |
---|---|
ISSN: | 1301-0875 |