Türkiye’nin ‘De Facto’ Döviz Kuru Rejiminin Belirlenmesi

‘De facto-De jure’ uyuşmazlığını eleştiren ve ülkelerin kur rejimlerini sınıflandıran çalışmalar 1979 yılında başlamış ve halen önemini korumaktadır. Önde gelen çalışmaların sonuçları arasındaki uyumsuzluklar, araştırmacıları kur rejim esnekliğini belirleyen yeni modeller üzerine çalışmaya itmektedi...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Authors: Kürşat Yalçıner, Murat Çetinkaya, Yasın Erdem Çevik
Format: Article
Language:English
Published: Selcuk University Press 2017-02-01
Series:Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1724982
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
_version_ 1846145830132645888
author Kürşat Yalçıner
Murat Çetinkaya
Yasın Erdem Çevik
author_facet Kürşat Yalçıner
Murat Çetinkaya
Yasın Erdem Çevik
author_sort Kürşat Yalçıner
collection DOAJ
description ‘De facto-De jure’ uyuşmazlığını eleştiren ve ülkelerin kur rejimlerini sınıflandıran çalışmalar 1979 yılında başlamış ve halen önemini korumaktadır. Önde gelen çalışmaların sonuçları arasındaki uyumsuzluklar, araştırmacıları kur rejim esnekliğini belirleyen yeni modeller üzerine çalışmaya itmektedir. Bu modellerden biri de 2008 yılında Frankel ve Wei tarafından önerilmiştir. Bu çalışmada Frankel ve Wei 2008 tarafından ortaya konulan model kullanılarak; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası TCMB tarafından resmi olarak açıklanan döviz kuru rejimi de jure ile uygulanan döviz kuru rejimi de facto arasında farklılığın olup olmadığı, diğer bir ifadeyle dalgalanma korkusu nedeniyle farklı bir döviz kuru rejimine yönelim olup olmadığı araştırılmıştır. Ülkelerin kurlara müdahalesinin nedenini “dalgalanma korkusu” olarak açıklayan Calvo ve Reinhart’a 2002 göre, bağımsız döviz kuru uygulandığını ilan eden ülkelerin aslında kurlardaki dalgalanmalardan çekindiklerini ve fiili olarak sabit kur veya ara rejimli uygulamalara yöneldiklerini ifade etmektedir. Özellikle düşük kredibilite, ani duruş sorunu, ilk günah problemi, yüksek dolarizasyon, döviz kurlarından fiyatlara geçiş etkisi, güvenirlik sorunu ve finansal piyasalarla kısıtlı bütünleşme gibi problemlerle karşılaşacağını düşünen ülkelerin parasal otoriteleri dalgalanma korkusu nedeniyle döviz kurun­daki büyük dalgalanmalara duyarsız kalamayarak, döviz piyasasına fiili ola­rak müdahalede bulunmaktadır. Çalışmada araştırma dönemi 2003-2017 yıllarını kapsamakta olup, elde edilen bulgulara göre, araştırma dönemi boyunca Türkiye’de dört farklı ‘de facto’ kur rejimi uygulandığı ortaya çıkmıştır. Belirlenen alt dönemler için model uygulanmış ve döviz piyasasında baskıyı temsil eden EMP değişkenin katsayısına bağlı olarak ülkenin döviz kuru rejiminin esnekliği belirlenmeye çalışılmıştır. EMP değişkenin her dönemde anlamlı çıkması, fiilen sabit kur rejimi uygulanmadığının kesin bir göstergesiyken; EMP katsayılarının düşük çıkması fiilen ara rejim uygulamasının olduğunu ifade etmekdir. Bu sonuçlar, 2003-2017 döneminde fiilen ara rejim uygulandığını göstermekte olup, Calvo ve Reinhart 2002 tarafından ortaya konulan “dalgalanma korkusu” kavramını desteklerken, Fischer 2001 tarafından önerilen “iki kutupluluk” hipotezini reddetmektedir. Ayrıca EMP sonuçları dikkate alındığında, ABD Merkez Bankası Fed’in yeni dönem politikalarıyla birlikte Türkiye’nin 2014 yılından sonra daha katı bir kur rejim uygulamasına geçtiği analiz sonuçlarından açıkça görülmektedir.
format Article
id doaj-art-b9227d4edef443b68cb79e740ee90d6a
institution Kabale University
issn 2667-4750
language English
publishDate 2017-02-01
publisher Selcuk University Press
record_format Article
series Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
spelling doaj-art-b9227d4edef443b68cb79e740ee90d6a2024-12-02T05:11:01ZengSelcuk University PressSelçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi2667-47502017-02-0137265272154Türkiye’nin ‘De Facto’ Döviz Kuru Rejiminin BelirlenmesiKürşat Yalçıner0Murat Çetinkaya1Yasın Erdem Çevik2Gazi ÜniversitesiGazi ÜniversitesiGazi Üniversitesi‘De facto-De jure’ uyuşmazlığını eleştiren ve ülkelerin kur rejimlerini sınıflandıran çalışmalar 1979 yılında başlamış ve halen önemini korumaktadır. Önde gelen çalışmaların sonuçları arasındaki uyumsuzluklar, araştırmacıları kur rejim esnekliğini belirleyen yeni modeller üzerine çalışmaya itmektedir. Bu modellerden biri de 2008 yılında Frankel ve Wei tarafından önerilmiştir. Bu çalışmada Frankel ve Wei 2008 tarafından ortaya konulan model kullanılarak; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası TCMB tarafından resmi olarak açıklanan döviz kuru rejimi de jure ile uygulanan döviz kuru rejimi de facto arasında farklılığın olup olmadığı, diğer bir ifadeyle dalgalanma korkusu nedeniyle farklı bir döviz kuru rejimine yönelim olup olmadığı araştırılmıştır. Ülkelerin kurlara müdahalesinin nedenini “dalgalanma korkusu” olarak açıklayan Calvo ve Reinhart’a 2002 göre, bağımsız döviz kuru uygulandığını ilan eden ülkelerin aslında kurlardaki dalgalanmalardan çekindiklerini ve fiili olarak sabit kur veya ara rejimli uygulamalara yöneldiklerini ifade etmektedir. Özellikle düşük kredibilite, ani duruş sorunu, ilk günah problemi, yüksek dolarizasyon, döviz kurlarından fiyatlara geçiş etkisi, güvenirlik sorunu ve finansal piyasalarla kısıtlı bütünleşme gibi problemlerle karşılaşacağını düşünen ülkelerin parasal otoriteleri dalgalanma korkusu nedeniyle döviz kurun­daki büyük dalgalanmalara duyarsız kalamayarak, döviz piyasasına fiili ola­rak müdahalede bulunmaktadır. Çalışmada araştırma dönemi 2003-2017 yıllarını kapsamakta olup, elde edilen bulgulara göre, araştırma dönemi boyunca Türkiye’de dört farklı ‘de facto’ kur rejimi uygulandığı ortaya çıkmıştır. Belirlenen alt dönemler için model uygulanmış ve döviz piyasasında baskıyı temsil eden EMP değişkenin katsayısına bağlı olarak ülkenin döviz kuru rejiminin esnekliği belirlenmeye çalışılmıştır. EMP değişkenin her dönemde anlamlı çıkması, fiilen sabit kur rejimi uygulanmadığının kesin bir göstergesiyken; EMP katsayılarının düşük çıkması fiilen ara rejim uygulamasının olduğunu ifade etmekdir. Bu sonuçlar, 2003-2017 döneminde fiilen ara rejim uygulandığını göstermekte olup, Calvo ve Reinhart 2002 tarafından ortaya konulan “dalgalanma korkusu” kavramını desteklerken, Fischer 2001 tarafından önerilen “iki kutupluluk” hipotezini reddetmektedir. Ayrıca EMP sonuçları dikkate alındığında, ABD Merkez Bankası Fed’in yeni dönem politikalarıyla birlikte Türkiye’nin 2014 yılından sonra daha katı bir kur rejim uygulamasına geçtiği analiz sonuçlarından açıkça görülmektedir.https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1724982döviz kuru rejimleride jure döviz kuru rejimide facto döviz kuru rejimidalgalanma korkusuexchange rate regimesde jure exchange rate regimede facto exchange rate regimefear of floating
spellingShingle Kürşat Yalçıner
Murat Çetinkaya
Yasın Erdem Çevik
Türkiye’nin ‘De Facto’ Döviz Kuru Rejiminin Belirlenmesi
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
döviz kuru rejimleri
de jure döviz kuru rejimi
de facto döviz kuru rejimi
dalgalanma korkusu
exchange rate regimes
de jure exchange rate regime
de facto exchange rate regime
fear of floating
title Türkiye’nin ‘De Facto’ Döviz Kuru Rejiminin Belirlenmesi
title_full Türkiye’nin ‘De Facto’ Döviz Kuru Rejiminin Belirlenmesi
title_fullStr Türkiye’nin ‘De Facto’ Döviz Kuru Rejiminin Belirlenmesi
title_full_unstemmed Türkiye’nin ‘De Facto’ Döviz Kuru Rejiminin Belirlenmesi
title_short Türkiye’nin ‘De Facto’ Döviz Kuru Rejiminin Belirlenmesi
title_sort turkiye nin de facto doviz kuru rejiminin belirlenmesi
topic döviz kuru rejimleri
de jure döviz kuru rejimi
de facto döviz kuru rejimi
dalgalanma korkusu
exchange rate regimes
de jure exchange rate regime
de facto exchange rate regime
fear of floating
url https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1724982
work_keys_str_mv AT kursatyalcıner turkiyenindefactodovizkururejimininbelirlenmesi
AT muratcetinkaya turkiyenindefactodovizkururejimininbelirlenmesi
AT yasınerdemcevik turkiyenindefactodovizkururejimininbelirlenmesi