Bulgar Oryantalizminde “Türk Köleliği” Damgası

Başat Bulgar kültüründe geçmiş zaman dilimi, bugün ve gelecek zaman dilimlerinden çok daha etkin rol oynar. Osmanlı Devleti’nin, İkinci Bulgar İmparatorluğu’nu fethederek Bulgarlar üzerinde 1393-1878 yılları arasında kurduğu egemenlik dönemi, başat Bulgar kültüründe “Türk köleliği” dönemi olarak dam...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Vildane Özkan
Format: Article
Language:English
Published: Rasim Özgür Dönmez 2024-02-01
Series:Alternatif Politika
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3750096
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Başat Bulgar kültüründe geçmiş zaman dilimi, bugün ve gelecek zaman dilimlerinden çok daha etkin rol oynar. Osmanlı Devleti’nin, İkinci Bulgar İmparatorluğu’nu fethederek Bulgarlar üzerinde 1393-1878 yılları arasında kurduğu egemenlik dönemi, başat Bulgar kültüründe “Türk köleliği” dönemi olarak damgalanır. Bu damga, 19. yüzyılda inşa edilerek günümüze kadar sürdürülür. Bulgar kültüründe geçmişe yönelik “Türk köleliği” damgası; günümüzde politika, diplomasi, resmi ve resmi olmayan eğitim, hukuk, din, tören ve bayramlar, folklor, film, sanat, edebiyat, tarih, geleneksel medya, sosyal medya, protesto meydanları vs. gibi birçok kurumsal ve gündelik alanı kuşatmış durumdadır. Ancak bu damga, belirsiz bir tarihsel anlatıya dayandırılır ve oryantalist bir çerçevede biçimlenir. Diğer yandan, günümüzde söz konusu damgayla ilgili Bulgarlar tarafından yöneltilen kısmi eleştiriler de mevcuttur. Makale, Bulgarlar üzerindeki Osmanlı Devleti egemenliği dönemine ilişkin “Türk köleliği” damgasının hangi toplumsal-kültürel koşullarda nasıl inşa edildiği ve günümüzde hangi alanlarda nasıl yeniden üretildiğiyle ilgili sosyolojik bir çözümlemeden oluşur. Konu, büyük ölçüde özgün Bulgarca kaynaklardan elde edilen veriler üzerinden araştırıldı. Çözümlemenin kuramsal boyutunda, Said’in oryantalizm, Goffman’ın damga, Bourdieu’nun alan, Foucault’nun sorunsallaştırma ve Parsons’ın işlev kavramlarından yararlanılmaktadır. Türkçe sosyolojik yazında Bulgar kültürüyle ilgili araştırmaların sayısı yok denecek kadar azdır. Bu nedenle makale, Türkçe sosyolojik yazına bir katkı sağlamayı da amaçlar.
ISSN:1309-0593