İtiraf Toplumunda Mahremiyetin Kamusallaşması ya da Akışkan Modern Dünyada Mahremiyetin Anlam Yitimi

20. ve 21. yüzyılın en önemli sosyologlarından biri olan Zygmunt Bauman akışkan modern çağa özgü çeşitli toplum biçimlerinden bahsetmektedir. Düşünür, kitle iletişim araçlarının gerçekliği değiştirmediğini tam tersini temsil ettiğini iddia etmektedir. Ona göre mahremiyet, gizlilik, sır gibi özel ala...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Ülhak Çimen
Format: Article
Language:English
Published: Marmara University 2024-06-01
Series:Türkiye İletişim Araştırmaları Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3462570
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:20. ve 21. yüzyılın en önemli sosyologlarından biri olan Zygmunt Bauman akışkan modern çağa özgü çeşitli toplum biçimlerinden bahsetmektedir. Düşünür, kitle iletişim araçlarının gerçekliği değiştirmediğini tam tersini temsil ettiğini iddia etmektedir. Ona göre mahremiyet, gizlilik, sır gibi özel alana ilişkin durumlar akışkan modern dünyada önemsizleştirilmiş ve bu durumların itiraf edilmesi özgürlük şekliyle gösterilmiştir. Bu çalışmada Bauman’ın akışkan modern çağa özgü kavramsallaştırdığı toplum biçimlerinden biri olan itiraf toplumunun kitle iletişim araçlarının en önemlilerinden biri olan televizyonda ne şekilde gösterildiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yapılan araştırmada önce literatür taramasıyla Bauman’ın itiraf toplumuna özgü düşünceleri birincil kaynaklara müracaat edilerek ortaya çıkartılmış, daha sonra ise içerik analizi tekniğiyle Bauman’ın itiraf toplumuna özgü söylemleri somut ve anlaşılır hale getirilmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda Türkiye’de yayınlanan gündüz kuşağı programları incelenmiş ve örnek olay olarak “Esra Erol’da” programı seçilmiştir. Bu programın seçilme nedeni, ilgili programın itiraf toplumu söyleminin ahlaki değerler ve toplumsal kıymet boyutlarını aşan içerikler sunmasıdır. 11 günlük yayın içeriği itiraf toplumu çerçevesinde analiz edilen programda, insanların normal yaşantılarında yakın çevrelerine bile anlatmaktan çekinebileceği konuların kamusal hale getirildiği ve söz konusu kamusallığa neden olan bu dilin normalleştiği sonucuna ulaşılmıştır.
ISSN:2630-6220