Sâmirîlerde Kutsal Mekân Anlayışı ve Kudüs Algısı

Yahudi tarihindeki en erken gerilimlerden birisi kuzeydeki İsrail Krallığı ile güneydeki Yahuda Krallığı arasında cereyan etmiştir. Sâmirîye ve Yahudiye olarak adlandırılan bu bölgeler, birbirleriyle çatışan iki ayrı geleneğin şekillendiği alanlar olmuştur. Musa’nın yasasını...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Abdullah Altuncu
Format: Article
Language:Arabic
Published: Diyanet İşleri Başkanlığı 2024-12-01
Series:Diyanet İlmi Dergi
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.61304/did.1541920
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Yahudi tarihindeki en erken gerilimlerden birisi kuzeydeki İsrail Krallığı ile güneydeki Yahuda Krallığı arasında cereyan etmiştir. Sâmirîye ve Yahudiye olarak adlandırılan bu bölgeler, birbirleriyle çatışan iki ayrı geleneğin şekillendiği alanlar olmuştur. Musa’nın yasasının gerçek koruyucularının ve Tanrı’nın emirlerini onun dilediği şekliyle uygulayanların kendileri olduğunu ifade eden bu gelenekler; kutsal metin, inanç esasları, peygamber, mesih, ritüellerin uygulanışı gibi birçok konuda birbirlerinden ayrı özellikler göstermiştir. Bu iki gelenek arasındaki en önemli farklılıklardan biri de kutsal mekân anlayışıdır. Yahudiler, Kudüs’ün Tanrı tarafından belirlenmiş olduğunu ve Tapınağın burada inşasının Tanrı’nın emriyle gerçekleştiğini ifade etmişlerdir. Sâmirîler ise Musa’nın yasasında Kudüs’ün kutsallığına dair herhangi bir ifadenin bulunmadığını, aksine İbrahim’den beri Yahudi atalarıyla ilgili anlatıların tamamında Gerzîm Dağı’na yönelik açık ifadelerin bulunduğunu belirtmişler ve gerek Yahudiye bölgesinde şekillenen geleneğe gerekse Kudüs ve Tapınakla ilgili anlayışlara sert tepki göstermişlerdir. Sâmirîlerin bu yaklaşımı, Yahudi geleneğinin ortaya çıkmasında önemli payı olan Samuel, Davut ve Süleyman gibi önemli peygamber ve krallara yönelik olumsuz tasvirlerle de karşımıza çıkmaktadır.
ISSN:1300-8498