İbn Rüşd’ün Bidāyetu’l-Muctehid’de Hadis Kullanımı ve Yorumu

Hadislerin kullanımı ve yorumu, şahıstan şahsa ve ele alındıkları bağlama göre farklılık arz edebilmektedir. Bundan dolayı bir âlimin hadis kullanımı bütün eserlerinde aynı olmamış, konunun ait olduğu bilim dalı, eserlerinin hitap kitlesi ve amacına göre farklılık arz edebilmiştir. Bunun en bariz ör...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Şuayip Seven
Format: Article
Language:Arabic
Published: Ankara University 2024-05-01
Series:Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3371191
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Hadislerin kullanımı ve yorumu, şahıstan şahsa ve ele alındıkları bağlama göre farklılık arz edebilmektedir. Bundan dolayı bir âlimin hadis kullanımı bütün eserlerinde aynı olmamış, konunun ait olduğu bilim dalı, eserlerinin hitap kitlesi ve amacına göre farklılık arz edebilmiştir. Bunun en bariz örneklerinden biri İbn Rüşd’ün (ö. 595/1198) fıkıh eserinde hadislere yaklaşımı ile felsefi/kelami eserlerinde hadislere yaklaşımı arasındaki farkta görülmektedir. İbn Rüşd felsefe ve fıkıh gibi birbirine uzak görünen iki farklı alanda eserler vermiş ve kadı-filozof kimliğini kendisinde uzlaştırmış nadir İslam düşünürlerinden biridir. Peki kadı İbn Rüşd, hadislere yaklaşımında filozof İbn Rüşd’ün felsefi nosyonundan tamamen uzaklaşmış mıdır? Kanaatimizce İbn Rüşd, fıkıh yaparken fıkhın usul ve kaidelerine bağlı kalmakla birlikte, felsefi bakış açışını imkân ölçüsünde kullanmaya gayret etmiştir. Bu, onun hükümleri akılla anlaşılan ve akılla anlaşılmayan şeklinde iki gruba ayırmasında, külli kaideleri ayet ve hadislerin anlaşılmasında kriter kabul etmesinde ve İslami hükümlerin maksatlarını iffetli, adaletli, şecaatli ve cömert olmak gibi erdemler ile (el-faḍāʾilu’l-erbaʿa) ilişkilendirmesinde görülebilmektedir. İbn Rüşd, hiç şüphesiz yüksek analitik ve sistematik düşünce kabiliyetini hadislerin seçimi ve yorumunda da gösterebilmiştir. Peki filozof ve fakih kimliğini ispat etmiş İbn Rüşd’den bir hadis âlimi olarak bahsetmek mümkün müdür? O, hadislerin yorumunda rasyonel ve makasıtçı bir yol takip etmiş midir? Maliki mezhebinin ʿAmel-i ehl-i Medīne ve mesāliḥ-i mursele metotlarına ve Hanefilerin hadis yorumlarına karşı tutumu ne olmuştur? İhtilaflı hadislerin telfîḳinde özgün çözüm yolları sunabilmiş midir? Bu çalışmada bu sorulara İbn Rüşd’ün filozof ve fakih kimliğinin hadislerin kullanım ve yorumuna olan etkisi bağlamında kendisinin Bidāyetu’l-Muctehid isimli eseri kapsamında cevaplar aranacaktır.
ISSN:1301-0522